SIVI ELEKTROLİT BOZUKLUKLARI
Sağlıklı bir vücutta,
vücut sıvılarının hacimleri ve bileşimleri bir çok
metabolik aktiviteye rağmen,dikkate değer şekilde dengede tutulur.
Böbreklerin idrarla vücudun gereksinimlerine göre su,
elektrolit ve solüt atımını düzenlemesi sonucu korunan bu denge mekanizmasına sıvı-elektrolit
dengesi denir.
Toplam Vücut Suyu = Vücut ağırlığının %50-60’ı
(erkeklerde
%60’ı, kadınlarda %50’si)
Su oranı yaş, cinsiyet, obezite gibi faktörlerle değişiklik göstermektedir
SIVI DENGESİ
İntravasküler ve interstisyel alan arasındaki sıvı geçişi
kapiller düzeydedir ve Starling yasasına göre düzenlenir:
1-Damar Dışına iten güçler:
Ortalama Kapiller Hidrostatik basıncı (17mm Hg)
Negatif
interstisyel Hidrostatik basıncı (5,3 mmHg)
İnterstisyel Onkotik basıncı (6 mmHg)
2-Damar içine çeken güçler:
Plazma
onkotik basıncı (28 mmHg)
Net Basınç:
0,3 mmHg
Damar dışına
iten güçtür.
VÜCUTTA SIVI DENGESİNİN SAĞLANMASI:
v
(Bu suyun yaklaşık 0.5 lt’si vücuda alınan
katı gıdaların kapsadığı su ve oksidasyon sonucu oluşan sudur)
v
Su, barsaklardan süratle emilir ve hücre zarının geçirgenliği
nedeniyle ekstrasellüler ve intrasellüler kompartmanlara difüzyonla dağılır.
v
Günlük alınan suyun,
v 0.1 lt’si Barsaklardan feçesle
v 0.3 lt’si Solunum sisteminde buharlaşma ile
v 0.4 lt’si Deriden terlemeyle kaybedilir.
v Geri
kalan 1,5 lt’si ise Böbreklerden idrarla atılır.
1-Susuzluk Hissi:
v Susuzluk
merkezi Supraoptik Nucleustadır (Anterior Hipotalamus)
v Susuzluk
merkezinin çevresindeki ekstrasellüler sıvının osmolaritesinin artması, bu
merkezi uyararak; hipofizer antidiüretik sistemi etkiler ve ADH salınımını
uyarır.
Uyaran faktörler:
v -Osmoreseptör hücreler ile plazma arasındaki
osmotik basınç farkı
(Total osmotik basınç artışı ADH için uyarı oluşturmaz!)
v -Emosyonel stres
v -Kanamalar
SIVI DEĞİŞİMİNDE ETKİLİ VÜCUTTAKİ FAKTÖRLER
2-ADH
(Antidiüretik Hormon) (Hipofiz arka lobu)
v Su değişimini etkileyen en önemli hormondur.
v ADH idrar hacim ve konsantrasyonunu
düzenleyerek total vücut suyunun homeostazının kontrolünü sağlar.
v Hipotalamusta Supraoptik ve Paraventriküler
Nucleus’taki nöronlarda üretilerek arka hipofiz lobunda birikir ve buradan
salgılanır.
v Böbreklerden su tutulumunu arttırır.
v ADH salgısının baroresöptörlerle kontrolü de
söz konusudur:
q
Atriumlarda bulunan düşük basınç reseptörleri
q
Arkus
aorta ve karotid sinüsteki yüksek basınç reseptörleri,
Uyaran
faktörler:
Ø
Korku
Ø
Ağrı
Ø
İnfeksiyonlar
Ø
Hipoksi…vb
Osmolarite: 1 lt sıvıda çözünmüş 1 mol
katı partiküle denir. ( 1
Osm/lt )
Osmolalite
: 1 kg sıvıda çözünmüş 1 mol katı partiküle denir. ( 1 Osm/kg )
Vücut
sıvıları gibi seyreltik sıvılarda 1 kg ile 1 lt arasındaki fark küçük
olduğundan bu iki terim hemen hemen eş anlamlı kullanılır.
Genelde
vücut sıvılarında osmotik aktiviteyi ifade etmek için osmol çok büyük bir
birimdir. Bu nedenle çoğunlukla ( osmol’ün 1/1000 ‘i )
mOsmol birimi kullanılır
Plazma
ozmolalitesi (Posm): 280-295 mOsm/kg H2O
Hücre
zarı geçirgen olduğundan intraselüler ozmolalite
Ekstraselüler
ozmolaliteye eşittir
OZMOLAL AÇIK (Osmolal gap)
Ozmolal açık = Ölçülen
ozmolalite – hesaplanan ozmolalite
Normalde ozmolal açık <
10 mOsm/kg H2O
Ozmolal açık > 10
mOsm/kg H2O ise:
Plazmada ozmolaliteyi artıran
ve formüle koymadığımız
madde/maddeler (örnek:
mannitol, etanol, metanol,
etilen glikol, izopranolol,
sorbitol) birikmiş demektir.
Sıvı dengesi bozuklukları genel olarak 3
bölümde sınırlandırılabilir:
- Volüm
bozuklukları
- Yoğunluk
bozuklukları
- Kapsam
(Bileşik) bozuklukları
1.VOLÜM BOZUKLUKLARI
Vücut
sıvılarındaki izotonik sıvı fazlalığı veya eksikliği volüm bozukluklarına neden
olur. Her iki durumda da osmotik basınçta değişiklik olamayacağından bölmeler
arasında sıvı değişimi gözlenmez. Volüm bozuklukları iki türlüdür:
HİPOVOLEMİ
HİPERVOLEMİ
HİPOVOLEMİNİN NEDENLERİ
RENAL KAYIPLAR
Tuz ve su kayıpları
Diüretikler
(asetazolamid, furosemid, vb.)
Ozmotik
diürez (glukoz, mannitol, üre)
Postobstrüktif
diürez
Akut
böbrek yetersizliğinin poliüri dönemi
Tuz
kaybettiren nefropatiler
Aldosteron
yetersizliği
Su kayıpları
Diabetes
insipidus (santral, nefrojenik)
EKSTRARENAL KAYIPLAR
Deri yoluyla kayıplar
Aşırı
terleme, yanıklar
Sekestrasyon
İntestinal
obstrüksiyon (barsak lümenine kayıp)
Pankreatit
(retroperitoneal bölgeye kayıp)
“Crush”
sendromu
Gastrointestinal kayıplar
Kusma,
nazogastrik aspirasyon
Diyare,
fistüller
Kanama
HİPOVOLEMİNİN KLİNİK BULGULARI
Hipovolemide
semptom ve bulguları belirleyen
4
major faktör vardır:
1.
Sıvı kaybının miktarı
2.
Sıvı kaybının hızı
3.
Kaybedilen sıvının özellikleri
4.
Damar yatağının volüm kaybına cevabı
Kilo
kaybı
Deri
turgorunda azalma
Mukozalarda
kuruluk
Ortostatik
hipotansiyon
Taşikardi
Hipotansiyon
Oligüri
Şok
HİPOVOLEMİDE LABORATUAR BULGULARI
Kan
BUN
/ kreatinin oranı > 20 (prerenal azotemi)
Hematokrit
artışı (hemokonsantrasyon)
Serum
albumin konsantrasyonunda artış
İdrar
İdrar
Na+ konsantrasyonu < 10-15 mEq/L
Fraksiyonel
sodyum ekskresyonu < % 1
İdrar
ozmolalitesi > 450 mOsm/kg
İdrar
/ serum kreatinin oranı >40
HİPOVOLEMİDE ASİT-BAZ BOZUKLUKLARI,
Metabolik Asidoz
Diyare, alt gastrointestinal
sistem kayıpları
Böbrek yetersizliği
Aldosteron yetersizliği
Diabetik ketoasidoz
Şok
Metabolik Alkaloz
Kusma, nazogastrik aspirasyon
Diüretikler (“Loop” diüretikleri,
tiazidler)
HİPOVOLEMİNİN TEDAVİSİ
Sıvı tedavisi
Oral
(hafif hipovolemide) ya da parenteral verilebilir.
Hem
daha önce kaybedilmiş olan sıvı, hem de halen kaybedilmekte olan sıvı yerine
konmalıdır.
Yaşlı
hastalarda ve konjestif kalp yetersizliği olanlarda sıvı yüklenmesine karşı
dikkatli olunmalıdır!
Öncelikle,
sodyum içeren solüsyonlar tercih edilmelidir.
1
litre izotonik NaCl (% 0.9), plazma hacmini 200-300 ml civarında artırır.
Hemodinamik
durumu çok bozuk olan ve intravasküler hacmin hızla düzeltilmesi gereken
hastalarda kolloid solüsyonlar (albumin, plazma) kullanılabilir.
Kolloid
solüsyonların tamamı intravasküler alanda kalır.
HİPOVOLEMİNİN TEDAVİSİ
1. İdame sıvı tedavisi
Zorunlu kayıplar
(İnsensıbl, idrar, dışkı ve oksidasyon ile su kaybı)
+
Anormal kayıplar
2. Defisit tedavisi (Dehidratasyon)
3. Suplemental tedavi
DEFİSİT TEDAVİSİ
- Başlangıç
tedavisi (İnitial)
- Sonraki
ilk 24 saatte tedavi
Sıvının 1/2’si
ilk 8 saatte, kalan 1/2’si sonraki 16 saatte
İnitial tedavi yapılmışsa bu miktarı
(su-elektrolit) ilk 8 saatlik miktardan çıkar.
STARLING KUVVETLERİNİN DENGESİZLİĞİ
Kalp
yetersizliği
Karaciğer
sirozu
Nefrotik
sendrom
PRİMER HORMON FAZLALIĞI
Primer
hiperaldosteronizm
Cushing
sendromu
Uygunsuz
ADH sendromu
PRİMER RENAL SODYUM RETANSİYONU
Akut
glomerulonefrit
HİPERVOLEMİNİN KLİNİK BULGULARI
Kilo
artışı
Ödem
Venöz
dolgunluk
Hipertansiyon
Taşikardi
Staz
ralleri
Kalpte
3. ses
Hepatomegali
Hepatojuguler
reflü
HİPERVOLEMİNİN TEDAVİSİ
Tuz ve su kısıtlaması
Diüretikler
Tuz
kısıtlamasına rağmen ödemi ve hipervolemi semtomları
olan hastalarda
Altta yatan nedenin
tedavisi
2.YOĞUNLUK BOZUKLUKLARI
Hücre
dışı bölmede sadece su kaybedilirse veya su artışı olursa aktif partiküllerin
konsantrasyonu değişecek ve hücre içi ve dışı bölmede ozmotik basınç farkı
oluşacaktır. Bu fark giderilinceye kadar her iki bölmede su alışverişi ortaya
çıkacaktır.
HİPONATREMİ
HİPERNATRENİ
SODYUM
Extrasellüler sıvının temel katyonudur.
Klor ile birlikte sıvı tutulması, potasyum ile birlikte
(Na-K ATPaz pompası) sinir ve kas iletiminde önemli rol
oynar.
Normal koşullarda plazma Na+ konsantrasyonu: 136-145
mEq/lt’dir.
Erişkin bir birey günde ortalama 3,5 gr (160 mEq) sodyum
almaktadır.
NaCl ince barsaklardan hızla emilir ve plazmaya geçer.
Sodyum birkaç saat içinde extrasellüler sıvı içersinde
dağılır.
Sodyum vücuttan idrar, feçes ve ter ile atılmaktadır.
İdrarla atılan Na miktarı: 40-60 mEq/lt’dir. Normal
çalışan böbrekler alınan
aşırı sodyumun tümünü dışarı atabilirler ve vücuda tuz
alınmadığında
Ya da böbrek dışı kayıplar arttığında vücut sodyumunu korumak için Na
atılımını minimal düzeylere indirebilirler.
HİPONATREMİ
Hiponatremi, en sık karşılaşılan elektrolit bozukluğudur.
Hiponatremi,
serum sodyum konsantrasyonunun 135 mEq/L’nin altında olmasıdır.
Hiponatremi, vücut sodyum miktarının azalması demek
değildir.
HİPERTONİK HİPONATREMİ
Serum glukoz konsantrasyonundaki her 100 mg/dl artış
için:
Serum [Na+] ~ 1.5-1.7 mEq/L düşer.
Serum ozmolalitesi ~ 2 mOsm/kg H2O artar.
ÖRNEK
Serum glukoz konsantrasyonu 900 mg/dl olan diabetik bir
hastada:
Serum sodyum konsantrasyonunda 12.8 (1.6 ´ 8) mEq/L düşüş beklenir.
Serum
trigliserid konsantrasyonundaki her 500 mg/dl artış için:
Serum
[Na+] ~ 1 mEq/L düşer.
Serum
protein konsantrasyonundaki her 0.25 g/dl artış için:
Serum
[Na+] ~ 1 mEq/L düşer.
HİPOVOLEMİK HİPONATREMİLER
Total
vücut sodyumunun total vücut suyundan daha fazla kaybedilmesi durumunda
gelişir.
Renal
kayıplar
•
Diüretikler (tiazidler)
•
Mineralokortikoid yetersizliği
•
Ozmotik diürez (glukoz, mannitol)
•
Tuz kaybettiren nefropati
Ekstrarenal
kayıplar
•
Kusma
•
Diyare
•
Üçüncü boşluğa kayıplar
NORMOVOLEMİK HİPONATREMİLER
Total
vücut sodyumunun normal olmasına karşın total vücut suyunun artması durumunda
gelişir.
Uygunsuz
ADH sendromu
Psikojenik
polidispi
Hipotiroidi
Glukokortikoid
yetersizliği
HİPERVOLEMİK HİPONATREMİLER
Total
vücut sodyumundaki artışa rağmen total vücut suyunun bundan daha fazla artması
durumunda meydana gelir.
Kalp
yetersizliği
Siroz
Nefrotik
sendrom
Böbrek
yetersizliği (akut, kronik)
HİPONATREMİNİN KLİNİK BULGULARI
•
İştahsızlık, bulantı, kusma
•
Başağrısı
•
Kas krampları
•
Ajitasyon
•
Derin tendon reflekslerinde azalma, patolojik
refleksler
•
Hipotermi
•
Şuur bozuklukları
•
Konvülsiyonlar
•
Koma
•
Tedavinin belirlenmesinde 2 faktör
•
çok önemlidir:
•
1. Hiponatreminin gelişme süresi
•
2. Semptomların varlığı
AKUT
HİPONATREMİ
(< 48 saatte gelişen hiponatremi)
Akut
semptomatik hiponatremi hızla tedavi edilmezse kalıcı nörolojik hasar riski
yüksektir
Akut Semptomatik Hiponatreminin Tedavisi
Hipotonik
sıvılar (%5 dekstroz, %0.45 NaCl) veriliyorsa, DERHAL KESİLMELİDİR !
•
Serum [Na+], semptomlar ortadan
kalkana kadar,
saatte
1-2 mEq/L artacak şekilde düzeltilmelidir.
•
Serbest su atılımını artırmak için, ek olarak
furosemid de verilebilir.
•
Tedavi
boyunca sık aralıklarla (2-4 saatte bir) serum [Na+] tayini
yapılmalıdır.
Akut Semptomatik Hiponatreminin Tedavisi
40 yaşında, 70 kg ağırlığındaki erkek hasta
Apandektomi operasyonundan 1 gün sonra, şuur bulanıklığı
gelişmesi üzerine
bakılan serum [Na+] 110 mEq/L bulunmuş.
Hedef: Serum [Na+],
saatte 2 mEq/L yükselterek 120 mEq/L’ye çıkarmak
(120-110)
¸ 2 =
5 saat
Sodyum açığı: (70 ´
0.6) ´ (120
– 110) = 42 ´ 10 =
420 mEq
Verilecek
sıvı: % 3 NaCl (513 mEq/L)
Verilecek
miktar: ~ 820 ml
Yorumlar
Yorum Gönder